Dünyaya ve hayata dair her şey çoğul bağıntılar barındırır. Her dinamik, bir diğer dinamikle bağıntılı ve karmaşık bir ilişkiler bütünüdür. Bu sergideki genç sanatçılar çok katmanlı bir örüntüye sahip dünyayı “içeriden” bir bakışla takip etmek ve iç dünyanın böyle bir gerçekliğe nasıl yansıdığına ya da “dışarının” “içeriye” nasıl yansıdığına odaklanmak yolunu seçtiler: Dışarıdaki dünyaya ben nasıl yansıyorum? Dünya bana nasıl yansıyor?
Günümüz insanının zihinsel altyapısı tek katmanlı değildir; ruhsal temelli ihtiyaçlarının yanı sıra karmaşık ve devingen bir iç dünyası vardır. Bir de buna karşısındaki her gün daha da genişleyen dünya eklenince sorun daha da karmaşıklaşır. David Harvey’in post modern insanı bu karmaşık yapıyı görselleştirmesi bakımından mükemmel bir örnektir: Harvey’in tanımladığı insan, “reggae dinler, bir western seyreder; öğlen yemeğinde McDonald’s yer, akşam yerel mutfak çeşitlerinden; Tokyo’da Paris parfümü sürer, Hong Kong’da retro giyinir”. Daryush Shayegan’ın Yaralı Bilinç adlı kitabında belki biraz sert bir ifadeyle “kültürel şizofren” olarak tanımladığı insan da çok farklı değildir: “Marksist diyalektiğin keskin bıçağıyla en küstah karşıtlarının kellerini kopardıktan sonra Mesnevi’den bir bölüm okuyup kendinden geçen” Ortadoğu’nun günümüz aydınını dünyanın geneli anlayabilir artık; kültürel tek bir kimliğe bağlı olmayan, birbiriyle çelişkili birçok yaşam modelinin fragmanlarıyla var olan, sınırları kendisi tarafından çizilmiş bir alana sahip olan bir yaşam formudur günümüz insanı...
“İçeride Bir Yer” insan karmaşasına bu noktadan bakmaktadır; başka türlü bakması da mümkün değildir, çünkü bugünün gerçekliği aksini kabul etmez. Sergideki her bir eser bu çok katmanlılıktan beslenir, dolayısıyla da birbirlerinden plastik bağlamda çok farklı, çok çeşitli bir yapıya sahiptirler. “İçeride Bir Yer” karmaşık, farklı duyguları bir arada barındıran, çelişkili ama kesinlikle bu dünyanın insanına dair fikir veren bir sergi olmayı ön plana koymaktadır.